Şehrazat ve Sihirli Bahçe
Bu Binbir Gece masalı, Sihirli Bahçe’yi bulmak için cesur bir yolculuğa çıkan bir tüccarın hikayesini anlatıyor. Hikaye, bilgelik ve içsel huzurun insanın en büyük zenginliği olduğunu vurguluyor. Şehrazat’ın masalı, okuyuculara cesaret ve iyilik dolu bir kalbin değerini öğretiyor.
Bir varmış, bir yokmuş… Uzak diyarlarda, Şehrazat adında akıllı ve güzel bir kız yaşarmış. Şehrazat, her gece kral Şehriyar’a masallar anlatır, anlattığı masallar sayesinde kralın kalbini yumuşatırmış. Bu gecelerin birinde, Şehrazat, kralın en sevdiği hikayelerden biri olan “Sihirli Bahçe”yi anlatmaya başlamış.
Şehrazat’ın anlattığına göre, bu bahçe büyülü bir diyarda saklıymış. Her kim burayı bulabilirse, bahçedeki çiçeklerin gücünden yararlanarak dileklerini gerçekleştirebilirmiş. Ancak bahçeye ulaşmak kolay değilmiş; sadece en cesur ve en saf kalpli olanlar bu sihirli bahçeye girebilirmiş. Bu bahçenin hikayesini duyan genç bir tüccar, dileğini gerçekleştirmek için yola koyulmuş.
Genç tüccar, ormanları aşmış, çöllerden geçmiş ve sonunda Sihirli Bahçe’nin kapısına ulaşmış. Kapıda ona üç bilmece sorulmuş. İlk bilmece şöyleymiş: “Ne asla durmaz, hep akar ve yaşam verir?” Genç tüccar biraz düşünmüş ve cevap vermiş: “Bu, sudur.” Kapı bir anda aralanmış ve içeriye girmesine izin verilmiş.
İkinci bilmecede kapı ona şöyle demiş: “Ne insanlar arasındaki sevgiyi güçlendirir, ne kadar paylaşılsa da tükenmez?” Tüccar, “Bu sevgi olmalı,” demiş. Kapı biraz daha aralanmış ve tüccar bahçeye doğru ilerlemiş.
Son bilmecede kapı, “Neyi ne kadar ararsan bulursun, ama saklandığı yer bazen kendi içinde olur?” demiş. Tüccar bu kez uzun uzun düşünmüş ve sonunda, “Bu bilgeliktir,” demiş. O anda kapı tamamen açılmış ve tüccar kendini Sihirli Bahçe’nin içinde bulmuş.
Bahçe, rengarenk çiçeklerle doluymuş. Her bir çiçek, parıldayarak tüccara dileğini gerçekleştirme gücünü vermiş. Genç tüccar, bahçenin güzelliği karşısında büyülenmiş ve kendi içindeki huzuru ve mutluluğu keşfetmiş. Şehrazat’ın anlattığı bu masal, kralın kalbini yumuşatmış ve ona gerçek mutluluğun, sahip olduklarımızda gizli olduğunu hatırlatmış.